Gpl Nedir? Açık Kaynak Kod Nedir?

Gpl ve açık kaynak kod hakkında bilgiler

General Public License (GPL)

Yazılım Lisans Anlaşmaları


Piyasaya sürülen her yazılım, üretici şahıs ya da firmanın haklarını ve kullanıcının haklarını korumaya yönelik bir lisans anlaşması içerir. Bir lisans anlaşması görevini yaparken, programın kopyalanması sırasında izlenecek yöntemler, lisans ücreti, destek meselesi, kullanıcının yazılım üzerinde ne gibi hakları olduğu konularına açıklık getirmelidir. Bu güne kadar belki de yüzlerce lisans anlaşması piyasaya çıkmıştır. İsimleri çok farklı olmasına rağmen basit bir kategorizasyon yapmak mümkündür.

* Serbest yazılım anlaşmaları
* Serbest olmayan ücretsiz yazılım anlaşmaları
* Serbest olmayan yazılım anlaşmaları

Serbest yazılım anlaşmaları arasında en popüleri kuşkusuz GPL lisansıdır. Serbest kelimesinin karşılığını yazımızın ilerleyen kısımlarında açıklamaya çalışacağız. Diğer serbest yazılım lisansları arasında LGPL, X11 Lisansı, Python' un lisans anlaşması sayılabilir.

Bedava yazılım anlaşmaları ise GPL' in bütün maddelerine uymak istemeyen firmalar ve kişiler tarafından genelde kendi yazılımlarına adapte ettikleri lisans sözleşmeleridir. En popülerleri, BSD lisansı, Apache, Zope, OpenLDAP, Phorum, Mozilla, Interbase, Netscape, QT gibi yazılımların lisansları ve IBM, SUN gibi firmaların Public License' larıdır. Serbest olmayan yazılım anlaşmaları ise Original Artistic License, Apple Public Source License olarak özetlenebilir.

GPL Nedir? Diğer lisanslardan farkları nelerdir?

GPL lisans anlaşması, 1983 yılında Richard Stallman tarafından geliştirilmiş, çok akıllıca detaylarla bağlayıcılığı bulunan, teşvik edici, gerek kullanıcı gerekse üretici tarafa büyük olanaklar sağlayan bir lisans türüdür. GPL' in en çok üzerinde durduğu konu yazılımların kaynak kodu ile birlikte dağıtılmasının gerekliliğidir. Üretici firma yazılımını binary olarak dağıtsa bile kaynak kodunu da herkes tarafından erişilebilir bir yere bırakmak zorundadır. Kullanıcı, bu kaynak kodu alıp inceleyebilir, üzerinde istediği değişikliği yapabilir, kendi projelerinde, yazılımlarında kodun tamamını ya da bir parçasını kullanabilir. Hatta başkasının kod parçasını alıp bir kaç değişiklik yapıp, satarak maddi kazanç da elde edebilir. Ama tek bir şartla, yeni üretilen program da GPL ile lisanslanmak zorundadır.


GPL, özellikle programın kaynak kodunun açık olmasının gerekliliğini savunan bir yapıdadır. Temel amaçları, şeffaflık, kullanıcının ne kullandığını bilmesi, yazılımın çok kişi tarafndan hızlıca geliştirilmesi vb...' dir. Pek çok kişi bu radikal yaklaşımın GNU GPL lisansı tarafından getirildiğini düşünse de bu yanlıştır. Çok daha önceleri BSD ve benzeri lisans anlaşmaları, programları kaynak kodları ile dağıtmayı oldukça popüler yapmıştı ki halen de çok sayıda yazılım bu lisanslar ile piyasaya sürülmektedir. BSD lisansı, GPL' e temelde benzese de en belirgin farkı, değiştirilerek piyasaya sürülen yazılımın kodunun açık olması zorunluluğu ve BSD lisanslı olması zorunluluğunun olmamasıdır. Oldukça fazla sayıda firma BSD lisanslı programların kodlarını olduğu gibi ya da biraz değiştirerek kendi yazılımları içine gömmüş, yazarına ve kullanıcılara hiç bir geribildirim yapmayarak çok yüksek meblağlarda maddi kazanç elde etmiştir. GPL, üretilen yazılımın da GPL olmasını zorunluluk yaparak bunu imkansız kılmaktadır.
GPL, yazılımın ücretlendirilmesi hakkında hiç bir fikir beyan etmez. Pek çok lisans anlaşması ücretsiz kategorisine girerken GPL yazılımları ücretsiz olmak zorunda değildir. Üretici firma ya da kuruluş, yazılımını GPL ile lisanslayıp, dağıtabilir ve karşılığında da bir ücret talep edebilir. Bu madde en baştan beri sözleşme içerisinde olmasına rağmen gariptir ki, GPL yazılımların çok büyük bir kısmı ücretsizdir. Genel bir yaklaşım yazılımdan değil, kullanıcıya sunulan destekten para kazanılması şeklindedir. Bu özelliği ile GPL, pek çok lisanstan ayrılmaktadır.

GPL yazılımların kopyalanmasında piyasada bulunan pek çok yazılımdan farklı bir mantık geçerlidir. Kısaca özetleyeyim: isteyen istediği gibi istediği medya ile bir GPL yazılımı kopyalayabilir, dağıtabilir, dağıtması için bir üçüncü şahısa devredebilir. Bunda hiç bir kısıtlama mevcut değildir. Eğer yazılım karşılık olarak bir ücret talep ediyorsa, bu yazılımı kullanan kişi ücretini ödemekle yükümlüdür. Değilse, herhangi bir hukuki yükümlülük altında kalınması sözkonusu değildir.

GPL' in Avantajları ve Dezavantajları

Şüphesiz, GPL, bir lisans anlaşmasının temel amaçlarından olan kullanıcıyı koruma kısmını oldukça başarı ile yerine getirir. Kullanıcı neredeyse yazılımı üreten kişi ile aynı haklara sahiptir ki en basitinden kodu istediği gibi değiştirip kendi amaçlarına uygun hale getirebilir ve bunu satıp maddi kazanç elde edebilir. Kullanıcı aynı zamanda, çok sayıda yazılımın kodunu inceleyebildiği için, kendisini geliştirme imkanı bulur, eninde sonunda bir gün de üretici konumuna gelip, o da GPL yazılım üretmeye başlar. Bu söylediklerim birer ütopya değil, bugün yazılım endüstrisini kasıp kavuran gelişmelerdir.

Üretici kısmında ise avantajlar çok ince çizgilerle ayrılmış durumdadır. İlk olarak yazılımını ücretsiz olarak piyasaya sürmesi zorunluluğu olmadığı için kazançta bir eksilme olmamalıdır diye düşünülebilir. GPL yazılımların dünyada çok büyük bir hedef kitlesi vardır. Özellikle orta ve küçük ölçekli firmalar için büyük sorun olan, "hedef kitleye ulaşamama" sorununu aşmak yazılım GPL ile lisanslandığında büyük bir problem teşkil etmemektedir. GPL yazılımlara karşı Internet' te büyük bir destek vardır. http://www.freshmeat.net, http://www.linuxapps.com, http://www.hotscripts.com, http://www.linuxberg.com gibi sitelerde her gün onlarca yazılımın duyurusu yapılmakta ve onbinlerce belki yüzbinlerce kişinin bir defada yazılımdan haberdar olması sağlanmaktadır. GPL yazılımlara karşı kullanıcının büyük bir sempatisi olduğundan dolayı, bazı büyük firmalar da yazılımlarını belki kendilerini şirin göstermek belki de gözden çıkardıkları bir ürünün diğer ürünlerine dikkat çekmek için bir altyapı hazırlamasını sağlamak için GPL ile lisanslamaktadırlar. GPL yazılımlara rağbet gösteren hedef kitlenin sayısının artması ile birlikte bu alanda destek veren firmalar da büyük bir gelir kaynağı elde etmiş durumdalar. GPL yazılımlar inanılmaz bir hızla, aynen bir virüs gibi yayılır. Başarılı bir yazılım üreticisi firma globalleşmeyi düşünüyorsa ve bu işi bir ay gibi çok kısa bir sürede yapmak istiyorsa belki de tek yolu yazılımını GPL ile lisanslamaktır.

Açık Kaynak Kod'un Faydası


Bu tür yazılımların ayırt edici özelliği kullanıcıya yazılımı değiştirme özgürlüğü sağlamasıdır. Açık kaynak kodlu yazılımlar, uyarlanabilir, sağlam, hızlı ve güvenlidir. Açık kaynak kod dünyası, yeni bir yazılım üretme biçimi, yeni iş modelleri sunmaktadır. Dünyanın her tarafından bilişim uzmanlarınca imece yöntemi ile endüstri standartlarında geliştirilen açık kaynak kod yazılımları, insanlığın ortak malıdır.
Yazılımcılar yazılımları geliştirirken kullandıkları yazılımlama dilleriyle kaynak dosyaları oluştururlar. Daha sonra derlemeli dillerde (C, C++, Java, Pascal) bu dosyayı derleyerek çalıştırılabilir hale çevirirler. Açık kaynaklı yazılım savunucuları her üretilen ve dağıtılan yazılımla birlikte kaynak kodunun da dağıtılmasını savunurlar. Bu sayede geliştirme esnasında ve ilerde yeni sürümlerin ortaya çıkması esnasında daha çok sayıda gözün süzgecinden geçmiş daha kaliteli bir yazılım çıktığını düşünürler. Açık kaynaklı yazılımlar 2005 senesi itibariyle bir patlama yapmışlar ve on binlere varan yazılım ve varyanta ulaşmışlardır. En iyi bilinenler Linux, Open Office, GNU, Debian'dır.


Açık Kaynak Kod'un Toplumda Yeri


Açık kaynaklı yazılımlar, en küçüğünden cep telefonu, saat gibi gömülü sistemlerden, en büyüğünden süper bilgisayarlara, ev kullanıcılarından KOBİ'lere, kamu kurumlarından her türden okullara, tüm kurum ve bireylerin rahatça kullanabileceği, gereksinimlere göre basitleştirilebilen, sağlamlaştırılabilen, güçlendirilebilen yazılımlardır. Açık kaynak kod yazılımlar, her alanda çözümler sunarak, yazılım tekellerine karşı tüketiciye seçenekler sunmaktadır. Almanya, İspanya, Meksika, Brezilya, Çin, Kore, Hindistan gibi birçok ülke, kamu kurumlarında açık kaynak kodlu yazılımlarının kullanımını benimsemiş ve bilgi toplumu stratejilerin bir parçası yapmışlardır. Avrupa Birliği, UNESCO, Dünya Bankası gibi kuruluşlar güvenlik ve tasarruf gibi gerekçelerle açık kaynak yazılımlarını önermektedir. Dünya üzerindeki hemen her ülke kendi gereksinimlerine göre açık kaynak kodlu bir Linux dağıtımı geliştirmiştir. Türkiye'de TÜBİTAK'ın girişimi ile bu yönde ULUDAĞ: Ulusal Dağıtım Projesi başlatılmış ve bir Linux dağıtımı olan Pardus Ulusal İşletim Sistemi hazırlanmıştır. Türkiye'de açık kaynak kod topluluğu 10 yılı aşkın bir süredir bulunmakta, Turkuaz, Gelecek Linux, İstanbulx, Boreas, Turkix gibi dağıtımlar ve başka açık kaynak kodlu yazılımlar ve uygulamalar geliştirilmekte, açık kaynak şirketleri kurulmaktadır.


Açık kaynak kodlu yazılım toplulukları, şu görüşlerle açık kaynak ortamlarını desteklemektedir: "Açık kaynak kodlu yazılımlar tasarruf ve güvenliğin ötesinde de bir ülke ekonomisi için önemlidir. Açık kaynak ortamları, teknoloji üretebilecek gençleri yetiştirmenin etkin yollarından biridir. İthal hazır çözümler yerine, ülke insanına güvenmek, ona yatırım demektir. Açık kaynak, kendi okullarında gereksinimlerine göre uyarlanmış, güvenli, sağlam ve ucuz çözümler demektir. Açık kaynak yazılımlar, mütevazı donanımları etkin kullanabilmek demektir. Tüm üretim ve hizmet sektörlerinde bilişim maaliyeti gittikçe artmaktadır. Açık kaynak yazılımlar, en başta ruhsatlar nedeniyle bu maliyetleri düşürerek, yerli sanayici ve bilişimciye destek demektir, ülkenin rekabet yeteneği artırmak demektir. Açık kaynak yazılımları, kapalı kaynak kod yazılımlarla yetenek ve verimde yarışacak konumdadır. Açık kaynak yazılımların tam rekabet ortamında kapalı kaynak yazılımlarla yarışması gerekir. Temel bilişim eğitimin marka bağımlılığı yaratmayacak, kullanıcıyı tüm alternatif düzlem (platform) ve ürünlerde çalışabilme yeteneğini kazandıracak, ürünlere değil kavramlara ağırlık vermesi gerekir."


Açık kaynak yazılımları savunucularınca, bu tür yazılımların ülkelerin bilgi toplumu stratejisinde önemli rol oynaması gerektiği, ilgili tüm tarafların katkıları ile katılımcı bir süreçle bu stratejilerin belirlenmesi gerektiği, özellikle yönetici düzeyinde çalışanların açık kaynak yazılımları seçeneğini maliyet ve verimlilik açısından değerlendirmeleri gerektiği belirtilmektedir.

 

Kerem ÇİMENTEPE

 

Yorumunuzu Ekleyin


Yükleniyor...
Yükleniyor...